Qui:
Bir kişiyi yada ismi tasfir etmeye yarar.
Örneklerle inceleyelim;
* Un homme a passé un accident - Il est mort.
- L'homme qui passe un accident est mort.
> Kaza yapan adam öldü.
* J'ai regardé un film. Ce film était magnifique.
- J'ai regardé un film qui est magnifique. j'ai regardé un film magnifique.
> Muhteşem olan bir film izledim. [Muhteşem bir film izledim]
* Une femme marchait. Elle est tombée.
- La femme qui marche est tombée
> Yürüyen kadın düştü.
* Une entreprise distrubait des papiers. C'est une entreprise très connue.
- L'entreprise qui est très connue distrubait des papiers.
> Çok tanınan şirket kağıtlar dağıtıyordu.
Que:
Bir nesneyi yada eylemi tasfir etmeye yarar.
* Je vois les nuages. Ils sont brillants.
- Les nuages que je vois sont brillants.
> Gördüğüm bulutlar parlak.
* J'écoute une chanson. C'est une chanson très belle.
- La chanson que j'écoute est très belle.
> Dinlediğim şarkı çok güzel.
- C'est Esma que j'aime beaucoup. >> En çok sevdiğim Esma'dır.
* J'ai acheté un ordinateur. Il était bon.
- L'ordinateur que j'ai acheté était bon.
> Satın aldığım bilgisayar iyiydi.
Où:
Tamamiyle bir zamanı, bir anı ve bir yeri tasfir etmede belirtmede kullanılır.
* Il va à Isparta. Il a rencontré son ami Mehmet
- Il va à Isparta où il a rencontré son ami Mehmet.
> Arkadaşı Mehmet'le karşılaştığı Isparta'ya gidiyor.
* Un jour on a mangé du kebab. Il était pluvieux.
- Le jour où on a mangé du kebab était pluvieux.
> Kebap yediğimiz gün hava yağmurluydu.
* Il s'est marié un jour. Il est mort ce jour-là
- Il s'est marié le jour où il est mort.
> Onun öldüğü gün evlendi.
Dont:
Bir tamlama durumunda, ve 'de' prépositionu alan bir fiilin kullanımında ele alınır.
* Babası öğretmen olan kız iyi notlar alıyor.
- Le père de cette fille est professeur. Cette fille récupère de bonnes notes.
> Le fille dont le père est professeur récupère de bonnes notes.
Gördüğümüz gibi tamlamayı işlemiş bulunmaktayız.
* Bu hayranı olduğum,delisi olduğum bir şarkıcı.
- C'est un chanteur. Je suis fou de ce chanteur.
> C'est un acteur dont je suis fou.
Burda ise kullanmıs oldugumuz '' birinin delisi olmak'' tabirinin yapısından kaynaklı olarak bu şekilde bir cümle olusturduk. '' être fou/folle de qqn''
* Hayalini kurduğum araba satıldı.
- J'ai rêve d'une voiture. Cette voiture a été vendue.
> La voiture dont je rêve a été vendue.
'' Avoir rêve de quelque chose'' Bir şeyin hayalini kurmak.
[] Cümlelerimizi kurarken öncelikle vurgulamak istediğimiz öğe, nesne mi, isim mi, bir eylem mi, bir tamlamamı, bir zaman mı, bir yer mi bunu dikkat ettiğimiz sürece ve tüm bunların hangi relatifle işlendiğini kavradıgımız sürece relatif simple fransızcada pek zor bir konu değildir. En azından Relatif Composé konusuna göre. Kısa bir ipucu olarak, yükleme Ne? Neyi? Ne zaman? kim? kimin? gibi soruları sorarak hangi relatifi kullanmamızın doğru olacağına kısa yoldan ulaşabiliriz.
Sorularınızı yorum kısmında paylaşabilirsiniz..
6 yorum:
merhabalar, örnekleri relatif cümlesi yaparken neden zaman değiştirdiniz o kısmı tam kavrayamadım açıklarsanız memnun olurum :)
bunlar the gibi bişey mi ?
daha detaylı bir anlatımı gelebilir mi ? bir de cumlelerin ingilizce karşılıkları verilse bunların ingilizcedeki neyin yerine kullanıldığını öğrensem daha iyi anlarım.veya cümlelerin hem bunlar olamadn yapılmış cümledeki türkçe karşılıkları hemde bunlarla yapılan çümlelerin türkçe karşılıkları olsa
Bunlar ingilizcedeki which/who/where/that’in yerini tutuyor. The movie which i watched was extraordinarily impressive.
İngilizcedekinden farkı sadece eylemi kimin yaptığına dikkat etmeniz. Her eşya ve cansız nesneye “que” diyemezsiniz. Her kişiye qui diyemeyeceğiniz gibi. Ayrıntılı anlatımı ingilizce YouTube’da bulabilirsiniz.
Merhaba,
Sayfanızı çok faydalı buluyorum. Çok teşekkürler...
Le fille dont le père est professeur récupère de bonnes notes.
Bu cümlede récupère de, De yazılmaması gerekiyor diye düşünüyorum. Emin de değilim.
Nesude hanim dogrudur.
Yorum Gönder