Afin de + Verb Infinitif [mastar/fiil]:
- Elle s’entraîne afin de gagner une médaille.
- Bir madalya almak için çalışıyor.
- Je suis arrivé tôt afin de pouvoir étudier le dossier.
- Dosyayı inceleyebilmek için erken geldim.
- Ils me payèrent afin de les distraire.
- Onları oyalamam için bana ödeme yaptılar.
- Il est resté calme afin de ne pas déclencher une bagarre.
- Bir kavga başlamasın diye sakin kaldı.
- L'armée est intervenue afin de rétablir l'ordre.
- Ordu yeniden düzeni sağlamak için müdahelede bulundu.
- N'hésitez pas à vous faire aider afin de gagner du temps et de trouver le bon réglage.
- Zamandan tasarruf etmek ve doğru parametreleri bulmak için yardım almaktan çekinmeyin.
- Afin de poursuivre l'impression, vous devez annuler la tâche dans la mémoire interne de l'imprimante.
- Yazdırmaya devam etmek için, yazıcının dahili belleğinde işlemi iptal etmeniz gerekecektir .
- Mais dans un cas comme dans l'autre, nous avons tous besoin de faire le point, afin de pouvoir organiser efficacement nos travaux.
- Her iki durumda da, işimizi anlamlı bir şekilde organize etmek için hepimizin nerede olduğumuzu bilmemiz gerekir.
Afin que + SUBJONCTIF:
- Nous travaillons avec les provinces et les Canadiens afin que notre pays soit encore meilleur.
- Ülkemizin daha iyi hale gelmesi için eyaletler ve Kanadalılarla birlikte çalışıyoruz.
- Mon père m'a prêté de l'argent afin que je puisse partir en vacances cet été.
- Bu yaz tatile çıkabilmem için babam bana para verdi.
- Appelle-moi afin que je puisse t'expliquer.
- Sana açıklayabilmem için beni ara.
- Ma voisine a acheté une voiture à son fils afin qu'il puisse aller travailler en ville.
- Komşum şehirde çalışmaya gidebilsin diye oğluna bir araba satın aldı.
- Elle porte des lunettes noires afin que personne la reconnaisse.
- Kimse onu tanımasın diye siyah gözlük takar.
- Ils envoyèrent un courrier afin que cela soit plus facile.
- Daha kolay olması için kurye gönderdiler.
- Relisez soigneusement le contrat, afin qu’on ne court pas de risques.
- Risk almamak için kontratı dikkatlice okuyun.
- Afin que nous puissons rentrer plus vite, je vous propose de prendre l'autoroute.
- Daha çabuk dönebilmemiz için otoyolu kullanmayı öneriyorum.
- Il crie très fort afin que quelqu'un l'entende.
- Biri onu duysun diye avazı çıktığı kadar bağırıyor.
- La porte était fermée avec un cadenas, afin que l'enfant ne puisse pas manger.
- Çocuk yemek yiyemesin diye kapı asma kilit ile kapatılmıştı.
Sorularınızı yorum kısmında paylaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder